Yüz yüze eğitim başlaması ve okul kantinlerinin açılması ile artan fiyatlar ile yüzyüze kaldıklarını belirten Edirne Veli-Der yönetimi, çocukların okulda su içemediklerini belirtti. Yazılı bir açıklama yapan Dernek yönetimi, "Okullarımız 3 haftadan beri eğitim öğretime yüz yüze devam etmekte. Uzmanlar bu süreçte Covid -19salgınında çocuklarımız için nelerin yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiğinin altını sık sık çizmekteler.Genel olarak aşılamanın yaygınlaştırılması, ek dersliklerin sağlanması, ders saat sürelerinin azaltılması, havalandırmanın önemi, hijyen şartlarının iyileştirilmesi en başta gelenler gibi olsa da diğer önemli bir konu çocukların beslenme ve su ihtiyacıdır.Bir öğrenci ortalama 7-8 saatini okulda geçirmektedir. Yani ara öğün ve öğle yemeğini okulda yemek durumundadır. Bu da günde en az 1 çay ve simit ile 1 ayran ve hamburger anlamına gelir. Bu menünün ne kadar sağlıklı olup olmadığı bir kenara üzerinde durduğumuz asıl önemli husus fiyatların yüksekliğidir.Edirne Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği 16. 09.2021 tarihinde okul kantinlerine yeni ücret tarifesi bildirmiştir. Bu tarifeye göre kantinlerdeki ürünlere %50 İle %60 arası bir zam yapılmıştır. Buna göre; çay 3 TL, simit 2,5 TL, ayran 2,5 TL, hamburger 10 TL, su 2TL olmuştur. Altını çizmek isteriz ki; amacımız buradaki fiyat artışından kantinci esnafını sorumlu tutmak değildir. Onların salgınla birlikte 1,5 seneden beri ne kadar zor durumda kaldığını da biliyoruz. Okullardaki önlemleri alması gerekenler kantinciler değil yetkililerdir.2021 yılının Asgari ücreti %21,56 yükselerek 2.825,90 TL olurken, çocuklar yukarıdaki ürünleri en minimum düzeyde tüketseler bile ayda bir velinin tek bir çocuğu için okulda beslenmeye harcayacakları para ortalama450 TL’dir. Bu parayı, bir asgari ücretliyi bırakın memur bir ailenin bile karşılaması güçtür. Yani çocuklarımız bir çorbanın 10 TL. olduğu devlet okullarında uzaktan gördükleri bir tas çorbanın kokusuyla karnını doyurmaya mahkum edilmektedir.Edirne Veli Der olarak öğretmenlerimizden girdikleri sınıflarda kaç öğrencinin okul kantinlerinden su alıp içebildiklerini gözlemlemelerini istedik sonuç tahminimizden kötüydü; okulda çocuklar su içmiyorlar! Büyük bir çoğunluğu yanlarında getirdikleri 500 ml su ile bütün günü idare ediyor.Eğitimde çocukların fırsat eşitliği su ve beslenmeyle başlar. Özel okullarda su erişilebilir ve ücretsizdir, velinin büyük bir titizlikle incelediği, takibini yaptığı öğlen yemeklerinde çocuk oturur ve doyabildiği kadar yer, hatta küçük yaş gruplarında ara öğün de verilir.  Hal böyleyken, en azından çocuklarımızın okulda geçirdikleri zamanlarda “parayı veren düdüğü çalar“demeyelim, gözlerimizi başka tarafa çevirip görmemezlikten gelmeyelim. Okullarda bir sandviç ya da bir tas çorba dağıtmak ne kadar zor olabilir? Ya da su arıtıcıları koyup temiz ve ücretsiz suya erişimin maliyeti kaç liradır? Daha da önemlisi okullarda musluktan akan suyun içilebilir olmaması kimin sorumluluğundadır? Sağlıklı ve yeterli beslenme ile erişilebilir ve temiz su her çocuğun hakkıdır. Harcayacak parası olana da parası olmayana da eşit ve güvenli bir okul hayatı sunmak her devlet kurumunun sorumluluğu ve görevidir." denildi.