Akçay, haklı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirterek, “1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Fakat hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi biz de haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz.” Dedi. Öğretmen meslek kanunu geri çekilmesi için 81 ilde öğretmenler bir günlük iş bıraktı. Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Teç Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Hak Sen, Eksen Eğitim Sen, İdeal Eğitim Sen, Eğitim Söz Sen, Eğitimde Birlik Sen, Eşit Haklar Sendikası, TÖB-SEN ve Engelsiz Eğitim Sen olmak üzere 14 eğitim sendikası Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı oluşturduğu ‘Eğitim Sendikaları Güç Birliği’ üyeleri dün iş bıraktı. Edirne’de de Kadrolu öğretmenler dün iş bırakma eylemi yaparak Saraçlar caddesinde bir araya geldi. Kent merkezinde bir araya gelen öğretmenler sorunların çözülmesi için eylem yaptı. Basın açıklamasını Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay okudu. Akçay, eğitim emekçilerinin haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceklerini, mesleğin onuruna, çocukların geleceğine sahip çıkılacağının günü olduğunu ifade etti.
“HAKLARIMIZI GASP ETTİLER”
Ay başından ayın sonunu düşünemeye başladıklarını belirten Akçay , Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler; bizi ayın daha başında kara kara ay sonunu düşünür hale getirdiler; evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler; Başöğretmenimizin bize emanet ettiği öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, adil ve çağdaş bir eğitim vermemizin önüne geçtiler, yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar; sistematik itibar suikastları düzenlediler, şimdi ise bu tabloyu daha da beter hale getirecek, hakaret niteliğindeki bir öğretmenlik meslek kanununu önümüze getirdiler. Onlar, elimizde kalanlarda da gözü olduğunu gösterdi; şimdi biz de haklarımızı ve saygınlığımızı teslim etmeye niyetimiz olmadığını göstereceğiz.” İfadelerine yer verdi.
“MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Her öğretmenin uzman olduğunu öğretmenin diplomasının uzmanlık belgesi olduğunu ifade etti. Haklı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Akçay, “Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir” dedik. “Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın” dedik. “Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir” dedik. Fakat, hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi biz de haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz.” Diye konuştu. 14 sendikanın iş bıraktığını belirten Akçay, “Eğitim çalışanlarının çağrısı ve bu çağrıya yanıt veren eğitim sendikalarıyla birlikte, Türkiye sendikal mücadele tarihinde neredeyse benzeri olmayan bir ortak duruş birlikteliği oluşturulmuştur. Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek, “ders vereceğiz.” Şeklinde konuştu.
“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU GERİ ÇEKİLMELİ”
Öğretmen meslek kanunun geri çekilmesi gerektiğini belirten Akçay, taleplerinin açık olduğunu tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin yansıyacağı şekilde yeninden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırı üzerinde bir üzret artışı olması gerektiğini dile getiren Akçay, “Ülkedeki gerçek enflasyonda eğitim emekçisinin alım gücünün ne kadar düştüğü de açıktır. Oysa insanlık onuruna yaraşır ücretler alarak çalışmak bir haktır! Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir.” Dedi. Akçay, sosyal devlet ilkesinin gereği tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımlarının yapılması gerektiğini belirtti.
“ÖĞRETEBİLECEĞİMİZ EN BÜYÜK DEĞERLERDEN BİRİ ADALET”
Öğretilebilecek en büyük değerlerden bir tanesinin adalet olduğunu ifade eden Akçay, “Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır. Eğitim Anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır. Tarih, eğitim emekçilerinden, çocuklarımızın geleceğinden ve nitelikli eğitim hakkından yana olanları mutlaka yazacaktır. Emeğimize, alın terimize ve mesleki itibarımıza saldıranlar ile çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını gasp edenler ise tarihle yargılanacaktır.” Şeklinde konuştu.,
“EĞİTİM EMEKÇİLERİ DEĞERSİZLEŞTİRİLİYOR”
Başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçilerinin değersizleştirildiğini öne süren Akçay, “Bir Başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmenimizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri Anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir. Bu gerçeği anlamayanlara cevabımızı hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle göstereceğiz! Gücümüz birliğimizde, gücümüz örgütlülüğümüzde” Dedi.